Türkiye Verimerkezi Pazarı (gayri resmi)

Ülkemizde bu yazıyı hazırladığım dönemde kişisel bilgilerim ve ilişkilerime dayanarak hazırladığım dökümanı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle ülkemizde resmi olmayan bilgilerime göre public servis sağlayan 45 civarında verimerkezi, 180 civarında ISS şirket bulunmaktadır. Gerçek anlamda internet erişimi sağlayan ve bu konuda tüm sertifikasyonlara sahip şirket sayısı ise 14 adettir.

180 ISS şirketin büyük bir kısmı bölgesel yada yerel ortamlarda çözüm üretmektedirler. Bu şirketlerin 50 kadarı asli olarak verimerkezi işletmekte olan şirketlerden oluşmaktadır.

Verimerkezi işletmecileri Toptan tarife kapsamında internet erişiminden faydalanabilmek için ISS lisansı sahibi olmak zorundadırlar.

45 verimerkezinin 15 tanesi asli olarak internet erişimi sağlayıcılığı yürütmekte, gelir kalemleri arasında verimerkezi operasyonu oldukça ufak bir bölümü kapsamaktadır.

16 verimerkezinde ise durum kurumsal yazılım veya anahtar teslimi entegrasyon çözümleri üzerine çalışmış olmalarıdır. Bu şirketler verimerkezi operasyonlarını daha çok bilgi barındırma veya bilgi işleme süreçlerine göre odaklanmıştırlar.

Geriye kalan 19 şirketin ana işi verimerkezi işletmektir.

Ülkemizde banka-devlet kurumları haricinde internet servisi için çalışan sunucu sayısı 22 bin civarındadır. Bu sunucuların ortalama 3 yılda bir defa yenilendiğini, son 3 yılda da yıllık ortalama %20 büyüdüğünü düşünürsek ülkemiz sunucu satış raporlarının %20 civarındaki satışları verimerkezlerine gitmektedir. Yani verimerkezlerinde barındırılmak için yıllık ortalama 7-9 bin arasında sunucu satın alınmaktadır.

Ülkemizde geçtiğimiz yıl 45 bin civarında sunucu satışının gerçekleştirildiği yine gayri resmi deneyimlerim ile bildiğim bir değerdir. Bu hesaba göre sunucu satış pazarının %20 alıcısı internet verimerkezleri veya internet verimerkezi kullanıcılarıdır.

Fakat burada altını çizmemiz gereken önemli bir nokta ülkemizde satılan sunucu kategorisinin büyük bir kısmının TOWER kasalı, aslında pc formasyonundaki düşük seviyeli 1000 usd değerlerindeki sistemlerden oluştuğunu tahmin ediyorum. Bu sistemler sunucu pazarının %50 sini kapsamaktadır. Bu noktadan yola çıktığımızda da internet verimerkezlerinde kullanılan sistemlerin %99 oranının rack formasyonda ve yüksek kapasiteli cloud servisler için optimize edilmiş cihazlardan oluştuğunu yani gerçek sunuculardan oluştuğunu bilmeniz gerekir. İşte bu noktanın vardığı yer gerçek sunucu pazarında adetsel orana göre %20 olan pazar payı gerçekçi karşılaştırma ile bir anda %40-%50 aralığına yükselmektedir.

Gelecek hesaplarını yaparken Verimerkezlerinin artık anahtar teslimi donanım kaynağı sağladıklarını düşünürsek her yıl pazara girecek sunucuların alıcısı artık direkt olarak verimerkezi olacaktır. Kullanıcı değişmeyecek olup servisi sağlayan ve çözümü üreten mecra internet verimerkezi olarak değişecektir. Bu gerçek işi internet verimerkezi işletmek olan şirketler için güzel bir genişleme yolu olarak görülmelidir.

Barındırılan sunucu sayısı 2012 ortalarına göre 22 bin civarındadır.

Verimerkezi noktasında bir diğer konu internet erişim kapasitesidir.

Ülkemizde ana operatör olarak Turk Telekom, Superonline, Vodafone gibi ana şirketler bulunmaktadır. Birkaç yabancı operatör mevcut kablo operatörleri üzerinden kiraladıkları kapasiteler ile erişim pazarlaması yapsalarda ülkemizin ana internet trafiği bu 3 şirket üzerinde çalışmaktadır.

Şuanda Verimerkezi pazarının erişim lideri Türk Telekomdur. Superonline 2. sırada yer almakta Vodafone tarafında bildiğim erişim satın alan verimerkezi sayısı 2-3 taneyi geçmemektedir.

Fiyat avantajları nedeni ile Superonline 1. operatör olamamasına rağmen neredeyse tüm kaliteli verimerkezlerinde yedek devre olarak daha ufak kapasitelerde erişim sağlamaktadır.

Ülkemizde yine kişisel tahminlerime dayanarak toplam iç trafik kapasitesinin 130-150 gbit seviyeleri olduğunu söyleyebilirim.

İç trafik kapasitesinde yaklaşık 20-30 gbit kapasite Türk Telekom’un verimerkezleri içerisinde barındırılmaktadır. Türk Telekom İstanbul ve Ankara mecralarında 2 farklı verimerkezi işletmekte olup bu alanlar sık sık BTK ve Rekabet kurumuna yapılan haksız rekabet sebebi ile şikayet edilmektedir.

Bu noktada kişisel deneyimlerimden ötürü söyleyebileceğim Türk Telekom-TTNET-Innova gibi grup şirketleri üçgeninde bolca haksız rekabet kurgusu yaşandığı açıktır.

Ülkemiz verimerkezi işletmecileri tüm internet kapasitesini Türk Telekom üzerinden satın almalarına rağmen Türk Telekom içerisindeki kota doldurma hedefindeki satış birimlerinin bitmek tükenmek bilmeyen aç gözlülükleri sebebi ile gerçek müşteriler kandırılmakta, eksik veya yanlış sözleşmeler ile servis verilmeye zorlanmaktadır.

Ülkemizde internet verimerkezi işleten şirketler uygun tarife alabilmek için pek çok süreçten geçmek zorunda, pek çok lisans şartını yürütmek, yasal süreçler ile uğraşmak zorundayken sokaktaki herhangi bir kişi Türk Telekom verimerkezleri üzerinden hiç bir süreç ile uğraşmaksızın sadece kota derdi olan doğru satış ekibine ulaşarak aynı indirim oranlarında servis alabilirler. Bu yerli verimerkezi işletmecisi için can sıkıcı ve sinir bozucu bir durumdur.

Bence bu noktada Türk Telekom stratejik 2 hata yapmaktadır. İlk ve en büyük hatası internet verimerkezi işletmecilerini kendisine küstürmektedir. Özelleştirme süreçlerinden çıkan hiç bir ülkenin yerleşik operatörü toplam trafik kapasitesini asla ama asla uzun süre elinde tutamamıştır. Avrupadaki örnekleri incelediğimizde 3-5 yıl ortalamada tüm özel verimerkezleri ana operatörlerden uzaklaşarak alternatif operatörler üzerine yönelmiştirler. Bu durum Türk Telekom’un uyguladığı politika veya birimler tarafından uygulanan süreçlerden ötürü daha da hızlı gerçekleşecek bir sorundur ve malesef Türk Telekom’un bu politikayı hiçte iyi yönettiğini söyleyemem.

2. stratejik hata ise ticari noktadır. Yine tamamen tahminlerime dayanak söyleyebileceğim Türk Telekom istanbul ve ankara verimerkezlerindeki toplam yatırım bedelinin ROI oranı minimum 10-15 yıldır. Bu yapılandırma üzerine zaman ve kaynak aktarmak yerine Türk Telekom’un mevcut internet erişim şebekesindeki kaliteyi arttırmaya yönelmesi, bu şebeke üzerinden servis geliştiren internet verimerkezi işletmecilerine daha farklı çözümler üretmesi sektörü ve ülke içi kapasiteleri çok daha hızlı geliştirecektir.

Avrupada neredeyse trakya bölgesi boyutlarındak Hollandanın iç trafik kullanımı 6 terabit seviyelerindedir, ülke içerisinde barındırılan sunucu sayısı 500 bin üzerindedir. Bu rakamlar ülkemizin trafikte 40 katı, sunucu kapasitesinde 20 katından fazladır.

2. stratejik hatanın direkt sonucu henüz yeni doğmuş bir sektörün sütünü kesmektir.  Bu hatanın direkt sonucu ise aslında zaten yerli verimerkezleri direkt olarak Türk Telekom müşterisi olmasından ötürü sadece geliri sağ cebi yerine sol cebine koymaktadır.

Verimerkezi pazarının isdihtam raporunu incelemek istersek yine kişisel tahminlerimi konuşturarak sektörde çalışan profesyonel sayısının 3000-4000 civarında olduğunu öngörüyorum. Bu sayılar gerçek sanayi içerisinde çok az görünebilir, fakat tıkır tıkır çalışan bir sektör için direkt etki edilen değer olarak gayet iyi bir orandır.

Verimerkezi pazarının gelişmesi ve büyümesi sadece sağlayacağı istihdam ile ölçülebilecek bir durum değildir. Verimerkezi sektörü sağladığı katmadeğer tüm internet bulutunun ölçeğinde değerlendirilmelidir. BKM tarafından sağlanan raporlara göre internet üzerinden yapılan kredi kartı harcamaları son 3 yılda ortalama %30 büyüme kaydetmiştir ki bu değer  gerçek hacim konusunda gerçek fikir vermektedir.

Bu alanda ülkemizdeki verimerkezi pazarının gelişiminin dolaylı katkıları ve verimerkezi pazarının gelişmesi için neler yapılabileceği ile ilgili diğer yazılarımı takip etmenizi öneririm.