Ülkemizde Verimerkezi Sektör Hacmi ve Diğerleri

Ülkemiz Verimerkezi sektörünün hacmi IDC raporlarına göre 2011 yılında 140-160 milyon USD seviyelerindedir. Bu rakamlarda aslan payını IBM, Koç Sistem gibi aslında asli olarak internet verimerkezi operasyonları yönetmeyen, daha çok kurumsal pazarda yazılım ve servis çözümü sunan operasyonlar almaktadır.

Datacenter

SadeceHosting Datacenter

Son 2 yıllık gelişime göre internet verimerkezi payı ortalama 150 milyon USD lik pazarın şimdilik sadece 50-60 milyon USD seviyelerinde yer almaktadır.

60 milyon USD çok para mı? Bence değil, örnekleri inceledikçe bunun değerlemesinin önemini ve boyutlarını daha iyi anlatmaya çalışacağım.

Öncelikli olarak hiç bir sektör değerlenirken sadece direkt satış veya hacim raporlarına göre sınıflandırılmamaktadır. Örnek olarak otomobil sektöründe yıllık araç satış bedelleri hacim belirteci olarak paylaşılsa da gerçek hacim araç satışı, servisi, bakımı, yedek parça satışı, tamiri, sigortası ve diğer yan dallarının tamamı ön görülerek bakılmaktadır.

Verimerkezi sektörü için yapılması gereken değerleme benzer oranlarda olmalıdır.

Ülkemizde internet üzerinden yapılan her türlü ödeme ve ticaret Verimerkezi sektörünün de içerisinde bulunduğu bir alt yapının sayesinde gerçekleşmektedir. Kullanılan yazılımlar bilişim ve yazılım sanayicilerinin becerisi olmakla beraber bu yazılımların son kullanıcıya sunulması verimerkezi sektörünün, bu e-ticaret hacmine erişilmeside internet erişim sağlayıcıları sektörünün becerisi ve yatırımları sayesinde gerçekleşen bir büyümenin sonucudur.

Bu bağlamda 50-60 milyon USD cirosal büyüklük aslında bu değerlerin 100 kat fazlası bir pazarı sırtında taşımaktadır. Bu cirosal dağılım konusunda kişisel bilgim daha fazla fakat bu bilgiyi şimdilik paylaşmamayı daha doğru buluyorum. Ben konuya başka bir noktasından dikkat çekmek istiyorum.

SadeceHosting Datacenter
SadeceHosting Datacenter

Buna ek olarak Elektronik Ticaret, Sosyal medya, Reklam, Video, Oyun gibi alt sektörlerin alt yapısını tağıması sektörün geniş hacminin örneklerindendir.

Bu yapı üzerinde kurulan diğer alanlardaki istihdam ve cirosal hacim küçümsenemeyecek durumdadır.

Bu alanda yabancı ülkelerdeki bazı noktaları örnek olarak vermemiz konuyu anlamak önemlidir.

Hollanda, yüzölçümü bakımından trakya bölgesinden çok daha ufak, nüfus olarak istanbul ile benzer boyutlardadır. Bu ülke verimerkezi noktasında vergisel avantajların yanı sıra, enerji ve erişim noktasındaki avantajları bünyesinde barındırmaktadır. Bu sebeple avrupanın en büyük 3. dünyanın en büyük 5. verimerkezi pazarına ev sahipliği yapmaktadır. 500 binden fazla sunucuya ev sahipliği yapan Hollanda facebook-google-microsoft gibi internet ve teknoloji devlerini barındırmaktadır.

Luxemburg adını pazarda ilk duyduğumda sanırım 3 yıl önceydi, yabancı bir fuarda ülke olarak oldukça büyük bir stand üzerinde yer almaktaydılar. Sloganları ise avrupanın göbeğinde, alt yapı ve vergisel avantajlarını anlatarak verimerkezi sahiplerine ve işletmecilerini bünyesine çekmeye çalışmaktaydılar. Bunu ilk gördüğümde tabiki 1 dakika sonra unutmuştum, fakat sakin bir şekilde düşündüğümüzde bu ufacık ama avrupanın kalbindeki ülkenin gerçek amacı ortaya çıkıyordu.

Bir PWC raporune göre 2008 yılında 300 milyar USD olan online perakende pazar hacmi 2013 yılı sonunda 600 milyar USD nin üzerine çıkacağı görülmektedir. Bu rakamlara eğlence reklam ve b2b dünyasınıda dahil edersek hacmin büyüklüğünü gözümüzde canlandırabiliriz sanıyorum.

Luxemburg hükümeti, iletişim ve medya bakanlığının yaptığı bu tanıtım çalışmasında ülkenin key noktalarından bahsediliyordu.

Luxemburg 28 ülke ile direkt bağlı durumda, avrupanın tam ortasında olduğu için latency yani elektronik hız gerçekten fiziksel şartlardan ötürü en optimum durumda, avrupadaki en uygun şartlarda servis tarifelerini kendisinde barındırıyor olması, vergi oranlarındaki ciddi destek ve ülkedeki özel sektöre sağlanan diğer özelliklerin altını kalın bir şekilde çizen bu tanıtım gerçekten bir ülkenin bu alanda nasıl vizyoner olabileceğinin en güzel örneklerinden.

2009 yılında yapılan bu tanıtımda ülkedeki toplam datacenter şirketlerinin kapasitesinin 5000m2 olduğu ve toplam trafik kapasitesinin 160 gbit olduğunu gösteriyor. 2011 sonunda bu değer neredeyse 4 katına çıkmış durumdadır. Bu hacmin nüfusu yarım milyonu aşmayan bu ülkede toplanmış olmasıda yine çok güzel bir örnek.

Bu ülke konusunda son olarak eklemek istediğim, biz idarecilerimize hosting’i, verimerkezini anlatmakta zorlanırken, yaptığımız işin halen sanayi olarak görülmemesinden, hala internetçi çocuklar olarak görülürken bir ülkenin bu alandaki desteğinin örneğini http://www.investinluxembourg.lu/ict/why-luxembourg sitesine girerek incelemeleri gerektiğini düşünüyorum.

Bir başka ülke olarak Bulgaristanı örnek verebiliriz. Çok kısa bir süre önce AB üyesi olmuş komşumuzda durum sizce nasıl?

Kısa bir süre önce özelleştirme süreçlerini tamamladıklarına bakmayın aslında, internet kullanımı ve kapasite kullanımı ciddi oranda büyümüş başka bir ülkedir Bulgaristan.

Son 4 yıldır neredeyse her yıl Bulgaristan Dış işlerinde Ticaret biriminden sürekli bir davet mektubu gönderiliyor bizlere. Bu mektupta Bulgaristanın bizim gibi sektörlere nasıl destekler verdiklerini paylaşıyorlar. Bazılarını size aktarmak istiyorum.

1. 5 yıl – 10 yıl süre ile sıfır maliyetli fiziksel şartlara %100 uyumlu bina-kampüs imkanı.
2. 5 yıl – 10 yıl süre ile Bulgar vatandaşı çalıştırmamız durumunda personelin gelir vergisinden %100 muhaffiyeti.
3.  Kurulacak şirketin Bulgaristan dışına satacağı servislerin gelirlerinde %100 vergi muhaffiyeti.
4. Kurulacak şirketin Bulgaristan içerisine satacağı servislerden %50 oranında muhaffiyetler.
5. Anlaşmalı üniversite ve teknik insan yetiştirme mecralarından teknik personel yetiştirilmesi şartı ile maaşlarında %50 oranında devlet desteği.

Şaka gibi değil mi?

Peki geç kaldık mı? Henüz değil, fakat 1-2 yıl içerisinde aksiyon almamamız durumunda ülke olarak neredeyse tüm teknoloji ürünlerinde olduğu gibi biz bu alanda da dışa bağlı olmak zorunda kalacağız. Eğer ülkemizden bu alanda dünya çapında değer üretebilecek şirketler-kişiler çıkacak ise bunlarıda yukarıda saydığım avantajlar sebebi ile başka ülkelere kaybedeceğiz.

Peki bize ne gerekiyor? Bu soruyu direkt olarak sektör içinden biri olarak cevaplamam gerekirse bizim acil olarak sınıflandırılmamız, sektör standartlarımızın belirlenmesi, bu alanda haksız rekabet ve çapraz iş süreçlerinde denetim getirilerek gerçekten bu alanda servis-hizmet üretenlerin ayrıştırılması, sonrasında da bu alanın özellikle yabancı ülkelere karşı desteklenmesi gerekiyor.

Ülkemiz alt yapı ve kablo operatörlerine gerekirse yasal zorunluluklar getirilerek sadece ülke içerisindeki çalışmalara değil komşu ülke ve komşu alanlara genişlemeleri konusunda da destekler ve yönlendirilmeler yapılması gerekiyor. Bu süreçler bize tıpkı luxemburg örneğindeki gibi bir katkı sağlayacaktır.

Tarihte yıllar boyunca atalarımızın kullandığı ipek yolundan doğan ticari fırsat ve avantajlarını artık dijital ortamda bizim elimize almamız için bunlar ilk adımları oluşturuyor.

Luxemburg batıda İngiltere doğuda ise Bulgaristan ile şekillendirdiği haritada tam ortada olmasını pazarlama malzemesi yapabiliyorken, Gerçekte Doğuda İngiltere ile başlayan ve uzak doğuda çinde biten avrasya kıtasına bakarsak bu coğrafyada GERÇEKTEN ortada bulunan ve hukuk-ticaret-lojistik ve insan gücü şartları ile bu yükü taşıyabilecek tek ülkenin ülkemiz Türkiye olduğunu bizim çoktan anlatmaya başlamamız gerekiyor.

2023 yılında 500 milyarlık ihracat hacmi hedefleyen ülkemizin nasılki otomotive, enerjiye ağır sanayiye destek veriyorsa Bilişim ve Alt yapıya, Verimerkezine de benzer destekleri sağlaması gerekiyor.

Verimerkezi sektörünü nasıl şaha kaldırırız? Bunları daha sonra paylaşacağım.